:::Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi:::


Join the forum, it's quick and easy

:::Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi:::
:::Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi:::
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ORUÇ- HADİSLER

Aşağa gitmek

ORUÇ- HADİSLER Empty ORUÇ- HADİSLER

Mesaj tarafından dindersi Perş. Eyl. 20, 2007 7:20 am

Peygamber Efendimiz de, Ramazân-ı şerifin fazîleti hakkında buyuruyor ki:

“Ramazân ayı mübârek bir aydır. Allahü teâlâ, size Ramazân orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytânlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrûm kalan, her hayırdan mahrûm kalmış sayılır.” [Nesâî]

“İslâm, kelime-i şehâdet getirmek, namâz kılmak, zekât vermek, Ramazân orucunu tutmak ve haccetmektir.” [Müslim]

“Ramazân ayı gelince, ‘Hayır ehli, hayra koş; şer ehli, kötülüklerden el çek’ denir.” [Nesâî]

“Ramazânın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluştur.” [İbn-i Ebi’d-dünyâ]

“Ramazân bereket ayıdır. Allah bu ayda, günâhları bağışlar, duâları kabûl eder.” [Taberânî]

“Ramazân gelince, Allahü teâlâ meleklere, mü’minlere istiğfâr etmelerini emreder.” [Deylemî]

“Farz namâz, sonraki namâza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazân ayı da, sonraki Ramazâna kadar olan günâhlara keffâret olur.” [Taberânî]

“Bu aya Ramazân denmesinin sebebi, günâhları yakıp erittiği içindir.”

“Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayâline bile gelmeyen ni’met dolu sofrası, ancak oruçlular içindir.” [Taberânî]

“Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazân orucunu tutması gerekir.” [Ebû Nuaym]

Peygamber Efendimizin ifâde buyurdukları vechile:

“Ramazân ayında yapılan bütün nâfile ibâdetlere verilen sevâp, başka aylarda yapılan farz ibâdetlere verilen sevâp gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftâr verenin günâhları affolur. Cehennemden âzât olur. O oruçlunun sevâbı kadar, ayrıca buna da sevâp verilir. O oruçlunun sevâbı da hiç azalmaz.”

Büyük sahâbî Selmân-ı Fârisî’nin (radıyallahü anh) anlattığına göre, Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), böyle bir günde ya’nî Şa’bân ayının son günü îrâd ettiği bir hutbede, mübârek Ramazân ayının fazîletini, üstünlüğünü uzunca anlatmışlar ve buyurmuşlardır ki:

“Ey müslümânlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece (Kadir Gecesi), bin aydan (daha) hayırlıdır, faydalıdır. Allahü teâlâ, bu ayda, her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri terâvîh namazı kılmak da sünnettir.

Bu ayda Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda farz yapmak gibidir. Bu ayda bir farz yapmak, başka ayda yetmiş farz yapmak gibidir.

Bu ay, sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer Cennettir. Bu ay, iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda müminlerin rızkı artar. Bir kimse, bu ayda, bir oruçluya iftar verirse, günâhları affolur. Hak teâlâ, onu Cehennem ateşinden âzâd eder. O oruçlunun sevâbı kadar, ona da sevâp verilir.”

Eshâb-ı Kirâm, bu önemli açıklamayı dinleyince dediler ki:

Ya Resûlallah! Her birimiz, bir oruçluya iftâr verecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz.

Resûlullah (aleyhisselâm) bunun üzerine buyurdu ki:

“Bir hurma ile iftâr verene de, yalnız su ile orucu açtırana da, biraz süt ikrâm edene de, bu sevâp verilecektir. Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası afv ve mağfiret ve sonu Cehennemden âzâd olmaktır.

Bu ayda, emirleri altında olanların (meselâ işçi, memur, asker ve talebenin) vazifelerini hafifletenleri (meselâ patronları, âmirleri, kumandanları ve müdürleri), Allahü teâlâ affedip, Cehennem ateşinden kurtarır.

Bu ayda şu dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allahü teâlâ çok sever. Bunlar: Kelime-i şehâdet söylemek ve istiğfâr etmektir. Diğer ikisini de, zâten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da Allâhü teâlâ’dan Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden ona sığınmaktır. Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse, kıyâmet günü susuz kalmayacaktır.”

Bir başka hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

“Allahü teâlâ benim ümmetime, Ramazân-ı şerîfte beş şey ihsân eder ki, bunları hiçbir Peygambere vermemiştir:

1. Ramazânın birinci gecesi, Allahü teâlâ mü’minlere rahmet eder. Rahmet ile baktığı kuluna hiç azâb etmez.

2. İftâr zamanında, oruçlunun ağız kokusu, Allahü teâlâ’ya her kokudan daha güzel gelir.

3. Melekler, Ramazânın her gece ve gündüzünde, oruç tutanların affolmaları için duâ ederler.

4. Allahü teâlâ, oruç tutanlara, âhirette vermek için, Ramazân-ı şerîf’te Cennet’te yer ta’yîn eder.

5. Ramazân-ı şerîfin son günü, oruç tutan mü’minlerin hepsini affeder.”

Ramazân-ı şerîfte, oruç tutmak çok sevâptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günâhtır. Ama dînî bir ma’zeret varsa oruç tutmamak günâh olmaz. Hadîs-i şerîfte, “Özürsüz, Ramazânda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazândaki o bir günkü sevâba kavuşamaz” buyuruldu. [Tirmizî]

Ramazânda oruç tutmak hakkında diğer bazı hadîs-i şerîflerde buyuruluyor ki:

“Ramazân orucunu farz bilip, sevâp bekleyerek oruç tutanın günâhları affolur.” [Buhârî]

“Ramazân orucu farz, terâvîh namazı ise sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibâdetle geçirenin günâhları affolur.” [Nesâî]

“Ramazân orucunu tutup ölen mü’min, Cennet’e girer.” [Deylemî]

“Ramazân bereket ayıdır. Allah bu ayda, günâhları bağışlar, duâları kabûl eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehennem’e gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrûm kalır.” [Taberânî]

“Ramazân ayında âilenizin nafakasını geniş tutun! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevâptır.” [İbn-i Ebid-dünyâ]

“Oruçlunun susması tesbîh, uykusu ibâdet, duâsı makbûl, ameli de çok sevâptır.” [Deylemî]

“Oruçlu iken çirkin konuşmayın! Birisi size sataşırsa, ‘Ben oruçluyum’ deyin!” [Buhârî]
Resûlullah Efendimiz, Recep ve Şa’bân aylarına çok değer verir ve “Yâ Rabbî, Receb ve Şa’bân’ı bizler için mübârek kıl ve bizi Ramazân’a da eriştir, kavuştur” diye duâ ederdi.
“Bir kimse, Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilir, vazîfe bilir ve orucun sevâbını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günâhları affolur.”

Peygamber Efendimiz, uzun bir hadîs-i şerîflerinin sonunda buyuruyorlar ki:

“...Bu ayda şu dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allahü teâlâ çok sever. Bunlar: Kelime-i şehâdet söylemek ve istiğfâr etmektir.

Diğer ikisini de, zâten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da Allâhü teâlâdan Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden ona sığınmaktır.

Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse, kıyâmet günü susuz kalmayacaktır.”



dindersi

Mesaj Sayısı : 90
Kayıt tarihi : 25/05/07

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz